eaBize biraz kendinden bahset.
Merhaba! Ben Elif Arıman. Sabancı Üniversitesi 2. Sınıf öğrencisiyim. Kuruluşundan beri Sabancı Üniversitesinde çalışan bir babanın (Salih Arıman, Rektör Danışmanı) kızı ve Sabancı mezunu olmanın
haklı gururunu yaşayan bir ablanın (Zeynep Arıman, 2018 YB Mezunu) kardeşi olarak üniversitemizin
hem akademik hem de sosyal hayatına oldukça aşina olduğumu söyleyebilirim. Küçükken üzerinde
uçurtma uçurduğum çimlerde şimdi bir Sabancılı olarak dolaşabilmek çok büyük bir mutluluk :)

SÜ'ye gelmeden önce, çekirdek müfredatımızın çoğunu oluşturan Birinci Yıl Üniversite Derslerinden haberin var mıydı?
Bir öğrenci gözünden, akademik olarak Sabancı’yı ablamdan çok dinledim. Dolayısıyla birinci sınıfta alacağım dersleri biliyordum. Doğrusu, Sabancı’ya eşit ağırlık alanından girmiş biri olarak NS alacak olmak beni başlangıçta korkutmuştu. “Ben en son 2 yıl önce gördüğüm Fizik-kimya-biyoloji konularını nasıl hatırlayacağım da bu dersi geçeceğim?” demiştim. Fakat işler hiç de korktuğum gibi olmadı, çünkü hocalarımız konuları hep temelinden alıp üzerine bilgileri katarak anlattılar dolayısıyla konu bağlantılarını kurmak kolaylaştı. Tabii ki recitationların da hakkı ödenmez! Birinci sınıf derslerinin “Eşit Ağırlık” ve “Sayısal” ayrımını ortadan kaldırması ve her öğrenciye sosyal bilimleri ve doğa bilimlerini veriyor olması çok değerli. Birinci sınıfta izlenen bu sistem bence Sabancılıları diğer tüm üniversitelerin öğrencilerinden farklı kılıyor. Mühendislik öğrencileri kendi alanlarının yanında Türkiye’nin ve dünyanın tarihine, edebi eserlerine de vakıf olarak mezun olurken sosyal bilimler ve yönetim bilimleri öğrencileri dünya ve evren hakkında bilimsel bir altyapıyla mezun oluyor. Bu müthiş bir vizyon ve dünya vatandaşlığı sağlamanın yanında biz öğrencilere bölümleri tanıma ve kendi ilgi alanımıza yönelme fırsatı sunduğundan çok değerli.

Hangi diploma programını seçmek istedin? Neden?
İnanın bu soruya önümüzdeki dönem sonunda vereceğim cevabı ben de merak ediyorum:) Yıllardır hayalimde, bir sosyal bilimler alanında akademisyen olmak var. Fakat hangi alan veya alanlara yöneleceğimi ilgim olan programların giriş derslerini alarak ve bölümleri tanıyarak karar vermek istiyorum. Şu an Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ile Ekonomi programları üzerine düşünüyorum. Lisedeyken (Özel Bahçeköy Açı Lisesi mezunuyum) Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler adlı seçmeli dersi Prof. Dr. Ahmet Kasım Han’dan alma fırsatım olmuştu. Anlattığı konuların ilgimi çektiğini ve bende daha çok araştırma hissi uyandırdığını fark ettim. Bir gün bir ders çıkışı bana siyaset biliminde iyi olmanın yolunun ekonomi bilmekten geçtiğini söylediğinde Ekonomi de araştırılacaklar listeme alındı. Bu “acaba”larla Sabancı’ya geldiğimde, girdiğim ilk SPS 101 dersinde kafamda bir şeyler netleşmeye başladı. Derse Emre Hoca girmişti ve ikinci yarısında konuya giriş yapmıştık. İlk konumuz: “Modernite”. Her dakikasını dersten hiç kopmadan dinlediğimi ve zoom’u kapattıktan sonra iki saat aileme şu an hala hatırladığım Emre Hoca’nın anlattıklarını heyecanla aktardığımı hatırlıyorum. Konuların ilgimi çektiğini fark etmemin yanında bir de Sabancı mezunu bir akademisyen olarak akademik rol modelim olmuştu! Haftalık okumalar yoğun haftalarda bazen aksayabiliyor olsa da ders içeriklerine olan ilgim sürdü. Hala da sürüyor. Ardından birinci sınıfın ikinci döneminde Samet Apaydın ile PROJ 201 dersi kapsamında Türkiye’deki Suriyeli mülteci meselesi üzerine yaptığımız projede siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler hakkındaki ilgimin beraberinde bilgim de artmaya başladı. Ekonomi programı ise Siyaset Bilimine kıyasla daha az bilgilenme fırsatım olduğu bir alan. Fakat bir o kadar da merak ediyorum. Özellikle SPS dersinde hocalarımızın kurduğu tarih ve ekonomi bağlantılarının ilgimi çekmesi üzerine PSIR ve ECON çift ana dal yapmayı düşünmeye başladım. İki programın zorunlu derslerine baktığımda ortaklıkların ve tamamlayıcı derslerin ne kadar fazla olduğunu fark ettiğim için şu anda ikinci sınıfın birinci döneminde alacağım dersleri Ekonomi ve Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerin ortak zorunlu derslerini ve giriş derslerini alacağım şekilde planlamaya ve ardından karar vermeye çalışacağım. Tabii yukarıda bahsettiklerimin önümüzdeki dönem sonu 180 derece dönme ihtimali de var. Üniversitemizin güzelliği de bu:) Fakat akademisyenlik hayalimin değişeceğini pek zannetmiyorum.

Birinci Yıl Üniversite Derslerini aldıktan sonra diploma programın hakkındaki fikrin değişti mi?
Dünyaya ve bilime olan bakışımı NS 101/102 derslerinin, özellikle Türkiye’ye olan bakışımın ise HIST 191/192 dersleriyle değiştiğini söyleyebilirim. Öncelikle NS derslerinin her yarı dönemi bir genel soru üzerine programlaması çok güzel. Dünya hakkında, evren hakkında sorulacak tek bir sorunun yüzlerce
soru doğurduğunu fark etmek bizleri araştırmaya ve sorulara yüzeysel cevaplarla yetinmemeye yönlendiriyor. Evet, her dönem başında sorduğumuz soruların belki de kafamızda tek bir cevabı vardı. Mesela NS 102’nin İklim modülünde sorduğumuz “İklim gerçekten değişiyor mu?” sorusu dönem başında
altı tamamen boş bir şekilde verdiğimiz “E tabii! Buzullar eriyor ya!”dan öteye geçemiyorken dönem sonunda bilimsel verilerle temellendirildi. Bunun gibi daha bir sürü sorumuz ve tek cevabı olduğunu zannettiğimiz onlarca şey gibi. HIST dersleri ise özellikle Türkiye Siyasi tarihi açısından bana çok şey kattı. Lisede de tarih derslerimiz konusunda şanslıydım, dolayısıyla tarihe olan ilgim lise yıllarıma dayanıyor diyebilirim. Fakat özellikle Cumhuriyetin ilanı sonrası Türkiye’nin siyasi düzeni, partiler, yaşanan darbeler hakkındaki bilgilerime HIST 191 ve 192 derslerinin çok şey kattığını söyleyebilirim. Bu durum sosyal bilimlere olan ilgimi ve araştırma isteğimi arttırırken etrafımda yaşanan birçok sosyal ve politik olayı anlamlandırmama yardımcı oldu.

Elif Arıman
25 Temmuz 2021